bilinmeyenler ve bilinmesi gerekenler...
Tedaviyi kendiniz yaparsanız manevi hazmı siz alır, başkasına bırakırsanız o alır
Biz bir hastanın sıkıntısını giderebilmek için haftalarca uğraşıyor, ter döküyor, emek sarf ediyor ve zaman harcıyoruz. Bu emeği bir cin değilde biz verdiğimiz için biz hastaların takdirini kazanıyoruz, biz kendimizi fiziki ve zehinsel açıdan fit tutuyoruz, biz her akşam alnımızın teriyle hak edilmiş paranın getirdiği huzurla yatıyoruz. Tedaviyi siz değilde başkalarına bıraktığınız zaman, hem onların neler yapıp yapmadığını bilmiyorsunuz, hem bu kazançlardan mahrum kalıyorsunuz.
Tedaviyi kendiniz yaparsanız siz ilminizi geliştirirsiniz, başkasına bırakırsanız o kendisini geliştirir
Tedaviyi neden kendi ilminiz, enerjiniz ve emeğinizle yapmanız gerek? Kendiniz yaparsanız hastalıklar ve tedavi teknikleri hakkında kendinizi geliştirirsiniz, başkasına bırakırsanız geliştiremezsiniz, olay bu kadar basit. Biyoenerji alanından sizlere bir örnek verelim; eğer tedavilerde kendi enerjimizi değilde bir cinin enerjisini kullanmış olsaydık, o zaman biyoenerji ilmin bilimsel altyapısını çözemez, gözlerimiz ve ellerimizdeki enerji giriş-çıkış yollarını geliştiremez, bedenimizin içindeki enerji yollarını keşfedemezdik. Sizlere fizik tedavi alanından bir örnek verelim; dönem, dönem bizlere başka fizik tedavi merkezlerinde çözüm bulamayan hastalar müracaat ediyor, bizde bu vakaları iyileştirmek için bizzati kendimiz hasta üzerinde uğraşıyoruz. Biz bir tıp hekimiyiz ve bu vakaların tedavisini rahatlıkla fizyoterapist veya bu alanda eğitimli hemşirelerede bırakabilirdik, bunu yapmıyoruz ama, kendimiz uğraşıyoruz. Neden; çünkü emeği veren o ilmin sahibi olurda ondan. Kişinin üzerinde fizyoterapist çalışırsa, hastalık veya tedaviyle ilgili o tecrübe kazanır, siz çalışırsanız siz kazanırsınız. En basiti, hastaların tedavisini bir fizyoterapist değilde kendimizin yapması, her başarısız tedavi girişiminde veya çözemediğimiz her hastalıkta bizi yeni teknikler bulmaya, o hastalığı daha iyi araştırmaya sevk etti. Eğer tedaviyi bir hekim olarak kendimiz değilde bir fizyoterapiste bırakmış olsaydık, bu tecrübeleri elde edemez onca farklı yöntemi ve farklı tekniği, hastalıklar hakkında onca teorik bilgiyi geliştiremezdik. Kısacası; hastalıkları kendiniz çözerseniz siz kazanırsınız, düşünmeyi, emeği ve sorumluluğu başka birisine bırakırsanız o kişi kazanır!
Siz cinlerden daha üstünsünüz, kendi eksiklerinizi tamamlayın ve kendi eliniz ile şifa dağıtmanın hazmını yakalamaya çalışın
Adem as yaratıldığında Allahu Teala meleklere ve cinleri temsilen melekler katında bulunan iblise, Ademe secde edin der. İnsan özünde meleklerden ve cinlerden daha üstün yaratılmıştır. Eğer biz bu özü kendimizi terbiye altına alarak, ilmimizi geliştirerek, maneviyatımızı yükselterek ortaya çıkarabilirsek bizler bir cin hatta bir melekten çok daha büyük meziyetlere sahip olabiliriz. Ancak bunları yapmaz, yanlış yolları seçer, hayatta yanlış tercihlerde bulunursak o zaman şeytandan da daha kötü bir varlığa dönüşebiliriz. “Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık” (Tin Süresi; 4-5). Eğer bizler insanların hastalıklarına çözüm bulmak için yola çıktıysak, biz yani ben asla bir cin’in kapısını çalmam, ben sorumluluğu ve emeği başka birine yükleyerek kolay yolu seçmem. Ben ilim öğrenmeden, ter akıtmadan, yan gelip yatarak başkaların (cinlerin) emeği ve başarısı altında nemalanmaya çalışmam. Ben aynaya bakar eksiklerimi tespit eder, sonrada çok çalışarak kendimi manevi ve ilmi boyutta geliştirir, kendimi onların yapabildiklerinden daha fazlasını yapabilecek boyuta getirmeye çalışırım. Örneğin; Hz. Süleyman Belkıs’ın tahtının getirilmesini istediğinde cinlerden birisi ben onu oturduğunuz yerden kalkmadan getiririm dedi, insanlardan bir ilim sahibi ise ben onu gözünüzü açıp kapatmadan getiririm dedi ve hz. Süleyman bir anda tahtı yanı başına yerleşmiş olduğunu gördü (Neml Süresi; 38-40). Lütfen kolay yolu seçmeyin, siz cinlerden daha üstün yaratılmışsınız. Cinlerin bazı yeteneklerini kendinizde görmüyorsanız, cinlere başvurmanın yerine ahlaki ve manevi eksiklerinizi giderin, ilminizi geliştirin. İnsanın kendi el emeği ile elde ettiği bir şey, o bir şey ne kadar küçük olsada, onun anlamı ve manevi hazmı çok farklıdır. Cinlerin verebileceğinden çok daha fazlası sizde var, lütfen kendi elinize güvenin, ilminizi geliştirmek için kendi yeteneklerinize bir şans verin ve kendi elinizle başarmanın manevi hazmını yakalamaya çalışın!