sabır hakkında bilinmesi gerekenler- bölüm 3: sonuçları ne olur
Bölüm 3İlim sahibi veya değil, kişi sabır enerjisini kendisinde açığa çıkarmayı başarırsa ne olur?
- İmtihan sürecini kısaltabilir, hafifletebilir. Eğer kişi yaşadığı sıkıntılarda Allaha teslimiyat gösterebilir ve o süre içinde negatif moda dalmamayı başarırsa, o zaman kaderin savurduğu her negatif olaya verdiği tepki, o sıkıntının kaynağı hangi günahsa buna bir antidot (kefaret) olur. İçiniz temizlendikçede dışınız yani hayatınız temizlenir. "Allah dilerse rüzgârı durdurur da yelkenli gemiler denizin üzerinde öylece hareketsiz kalıverir. Elbette bunda, çok sabreden ve hep şükreden kimseler için dersler ve ibretler vardır" (Şura Süresi; 33). "Görmez misin ki, Allah’ın lutfuyla gemiler denizde nasıl akıp gidiyor? Allah böylece varlığının ve kudretinin bir kısım delillerini size göstermek istiyor. Elbette bunda çok sabreden, her dâim şükreden kimseler için deliller, ibretler vardır" (Lokman Süresi; 31). Omuzumuzda tonlarca yük var ve bu yükler hayatta ilerlememize engel oluyor, içinde bulunduğunuz bu durumuda Rabbimiz gemi ve rüzgar üzerinden bize aktarıyor ve sabrederseniz, o sabır rüzgar misali belirli nimetleri getirir ve takılı kaldığınız ortamdan sizi kurtarır diyor.
- Kötülükten korur. "Her şeye rağmen siz sabreder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, onların hîle ve tuzakları size hiçbir zarar veremez" (Al-i İmran Süresi; 120). Siz eğer yaşadıklarınıza sabır gösterirseniz, kendinizde o enerjiyi açığa çıkarmaya başarırsanız, o zaman size kötülük vermek isteyen size kötülük veremez.
- Düşmanı dost kılar. "İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir" (Fussilet Süresi; 34). Eğer size yapılanlara iyilikle mukabele verirseniz, size kötülük yapanların kalbini Rabbimiz yumuşatır ve size dost kılabilir.
- Toplumda saygın bir konuma getirilir. Eğer sabır vasfını kendinizde açığa çıkarmayı başarabilirseniz Allah sizi çevrenizdeki insanlara bir önder kılabilir, çünkü sabırlı insanlar kendilerini kötülüklere karşı korudukları gibi toplumuda korur. "Onlar âyetlerimize kesin bir şekilde iman ederek kitaba uymakta sebât gösterdikleri ve bu uğurda başlarına gelene sabrettikleri sürece, içlerinde bizim emrimizle insanlara doğru yolu gösterecek önderler çıkardık" (Secde Süresi; 24). Örneğin; biz bu yazılarımızla binlere ulaşıyoruz, eğer biz sabrı ve Allahın Ayetlerini bir ömür, dolu dolu yaşamamış olsaydık, emin olunki sabırla ilgili bu gizemleri sizlere açıklamak nasip olmazdı.
- Ödüllendirilir. Sabır gökten bahşedilen bir vasıf değil, bizim açığa çıkarmamız gereken bir vasıf. Bunu açığa çıkardığınız anda mükafatlandırılıyorsunuz. "Ancak her iki halde de sabredip Allah’ın râzı olacağı doğru, yerinde ve güzel ameller işleyenler böyle davranmazlar. Onlar için bağışlanma ve pek büyük bir mükâfat vardır" (Hud Süresi; 11). “Ben de, sabretmelerine karşılık onları bugün mükâfatlandırdım. Evet onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir” (Mü'minun süresi; 111). "İşte bunlar, hak yolda sabır ve sebât göstermelerine karşılık cennetin yüksek makam ve köşkleriyle mükâfatlandırılacak, oraya selâm ve hürmetle buyur edileceklerdir" (Furkan Süresi; 75). "İşte onlara sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki kat verilecektir. Bunlar kötülüğe iyilikle mukâbele eder ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar" (Kasas Süresi; 54). Yaşadığınız sıkıntılara sabır gösterirseniz, mutlaka mükafatlandırılırsınız. Bu Allah katında kesinleşmiş bir vaat. "Rasûlüm! O halde sabret! Çünkü Allah’ın va‘di mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini överek tesbih et!" (Mü'min Süresi; 55).
- Allah meleklerle destekler. "Evet yeter. Eğer siz sabredip Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, o anda düşmanlarınız ansızın üstünüze geliverseler bile, Rabbiniz özel nişanlı, formalı beş bin melekle size yardım edecektir" (Al-i İmran; 125). Eğer içinde yaşadığınız sıkıntılara sabreder, Allaha karşı gelmektende sakınırsanız, o zaman Allah sizi meleklerle destekler. Bu mümkünmü; bu Ayete göre mümkün. Bu Ayetler tüm çağlar ve tüm canlılar için geçerli olduğuna göre, bu Ayetin içeriğini sizde uygularsanız melekler sizede iner ve destekler. Örneğin; bazı insanlar meleklerden yardım aldığına inanıyor, siz bu kandırılmış ruhlara inanmayın, çünkü bir meleğin size inebilmesi için siz ilk önce yıllarca sabır ve Allahın emirlerine itaat gibi onun önkoşullarını yerine getirmiş olmanız gerekiyor, o önkoşulları yerine getirmeden de bir çağrı üzerine birileri geliyorsa bilinki bu melekler değil, cin/şeytanlar.
- Kötülerden ayrıştırılır. "Tâlût ordusuyla birlikte hareket edince askerlerine hitâben şöyle dedi: “Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Ondan içen benden değildir. Ondan hiç tatmayan ise elbette bendendir. Ancak sadece eliyle bir avuç alanlara izin var.” Fakat pek azı dışında hepsi ondan içti. Tâlût ve beraberindeki mü’minler ırmağı geçince geride kalanlar: “Bu gün bizim Câlût ve ordusuyla savaşacak gücümüz kalmadı” dediler. Allah’ın huzuruna çıkacaklarını kesin olarak bilenler ise: “Az sayıdaki nice topluluk, çok sayıdaki nice kalabalığı Allah’ın izniyle yenmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir” dediler" (Bakara Süresi; 249). Suyu içenler ve içmeyenler, sabır işte bunu yapar, iyileri kötülerden ayırır. İçinde bulunduğunuz o kötü ortamdan kurtulmak istiyorsunuz ya, eğer sabrederseniz kader sizi o ortamdan kurtarır.
- Daha fazla ve güçlü olanlara karşı üstün gelir. "Ama şimdi Allah, sizde bir zayıflık olduğunu bildi de şu andan itibaren yükünüzü hafifletti. Buna göre sizden gerçekten sabırlı yüz kişi olursa, bunlar iki yüz kişiye; sizden aynı şekilde bin kişi olursa iki bin kişiye Allah’ın izniyle gâlip gelir. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir" (Enfal Süresi; 66). İçinde bulunduğunuz o sıkıntılı ortamda yalnız ve sizden çok daha fazla ve güçlü olanlara karşı bir hayat mücadelesi veriyor olabilirsiniz, eğer sabrederseniz bilinki onların hepsine üstün gelirsiniz.
Kişi sabır vasfını kendisinde açığa çıkarmazsa ne olur?
- İçinde bulunduğu o sıkıntılı süreci dolu dolu yaşar. Tüm borçları kuruşuna kadar kendisinden tahsil edilir.
- Sıkıntılı anlarında negatif duygulara dalar, bir yerden borçtan kurtulmaya çalışırken, kendisine yeni borçlar açar. Bazı insanların negatif bir yaşantının içine takılı kalmasının nedenide bu; içinde bulundukları hali sürekli negatif söz ve davranış biçimleriyle beslemeleri. Buradan çıkarmanız gereken ders; negatif bir halden pozitif birşey doğmaz. Eğer içinde bulunduğunuz durumun pozitif sonuçlanmasını istiyorsanız mutlaka o süreç içinde pozitif kalmanız o süreci sürekli pozitif duygularla beslemeniz gerekiyor. "İşte onlara sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki kat verilecektir. Bunlar kötülüğe iyilikle mukâbele eder ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar" (Kasas Süresi; 54). İçinde bulunduğunuz durumun sonucu, sizin o süreç içinde gösterdiğiniz enerjiye bağlı. Süreç içinde pozitif kalmayı başarırsanız, sonuçta pozitif olur. Eğer ama negatif kalırsanız, süreci sürekli negatif enerjilerle beslerseniz, biçeceğiniz sonuçta negatif olur. O zaman sabır uygulaması ne yapıyormuş; bizi kendimizden koruyormuş. Kendi ellerimizle kendimizi daha çok sorunların içine itmemize engel oluyormuş.
- Kendisini zora sokacak istek ve dualarda bulunur. “Rabbimiz! Seyahatlerimizde konaklama yerlerimiz arasındaki mesafeyi artır” dediler ve işledikleri günahlarla kendilerine yazık ettiler. Biz de onları nesilden nesle bir ibret levhası hâlinde aktarılacak efsânelere çevirdik ve tamâmen parçalayıp bölük bölük her tarafa dağıttık. Şüphesiz bunda zorluklara sabredip nimetlere çokça şükretmesini bilen herkes için nice ibretli dersler vardır" (Sebe Süresi; 19). Zor durumda olan ve sürekli şikayetlerde bulunan kişinin duasına Rabbimiz kayıtsız kalmaz, çünkü o şikayetler kendisine ve çevresine zarar veriyor. O vıdı vıdılarını susturmak, kişiye ders vermek, onu silkelemek içinde Rabbimiz duasını kabul eder. Ettiği zamanda bu kişinin hayrına olmaz. O zaman sabır ne yapıyormuş; kişiyi sıkıntılı dua ve isteklere karşı koruyormuş.
- Başkalarını hayatından suçlar ve onlara lanet eder, durmadan arkasından çekiştirir. Şimdi siz, hak ediyorlarsa hocam diyeceksiniz; siz o hak edişi ahiret hayatında almak istemezmiydiniz? Eğer bu dünyada o kişilerden hakkınızı talep ederseniz, ki kişiye lanet okuduğunuzda bunu yapmış oluyorsunuz, o zaman o kişinin hayatını felç edebilirsiniz, ama o zaman bilinki ahiret hayatında size birşey kalmaz. Unutmayınız; kim hakkını bu dünyada isterse bu dünyada alır, hakkını burada aldığı zamanda ahiret hayatına birşeyi kalmaz. "Kim âhiret kazancını isterse onun bu kazancını arttırırız; kim dünya kazancını tercih ederse ona da bundan veririz; ama onun âhirette hiçbir nasibi olmaz" (Şura Süresi; 20). O zaman sabır ne yapıyormuş; başkalarını bizden koruyormuş.
- Sabredenlerden ayırıştırılır. Bunun en güzel örneği hz Musa ile hz Hızır'ın kıssası; "Hızır şöyle dedi: “İşte böylece birbirimizden ayrılma noktasına gelmiş olduk. Şimdi sana bir türlü sabredemediğin o hâdiselerin iç yüzünü haber vereceğim:” (Kehf Süresi; 78). Rabbimiz kullarını, gösterdikleri vasıflar doğrultusunda sınıflara ayırmış. "Şüphesiz Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taate devam eden erkekler ve taate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (Allah’a yürekten) saygılı erkekler ve saygılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutun kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, (işte) Allah bunlar için bağışlama ve büyük mükâfat hazırlamıştır" (Ahzab Süresi; 35). Sizin bilmeniz gereken, Allahın Ayetleri birer yasadır, o yasalar doğrultusunda da sabırlı bir erkek sabırlı bir kadınla ancak eşleştirilir. Eğer sabrederseniz, sabırlı insanlarla eşleştirilirsiniz. Eğer ama sabır gösteremezseniz, o zaman sabırsız insanlarla bir yaşamın içine sürüklenirsiniz.
3) Yaratıcı için sabır neyi ifade ediyor?
- İmanımızı ölçüyor. Sabrı hangi boyuttan ele alırsanız alın, gerek ilmi boyuttan gerek ilkel boyuttan, sabrın kaynağı kalbimizde beslediğimiz inanç ve hayatımızda icra ettiğimiz ibadetlerimiz. Sizin sabrınız kalbinizde beslediğiniz inancın, örmeğin Allaha tevekkül ve Allaha teslimiyat, ve uyguladığınız ibadetlerin bir ürünü olduğu içinde kişinin sabrına bakarak imanını ölçebilirsiniz. Rabbimizde bunu yapıyor, kişinin sabrından onun inanç dünyasını ölçüyor. Örneğin; eğer sabrınız sizi sıkıntılardan kurtaramıyorsa, bilinki inanç ve ibadet boyutunda yetersizsiniz. Örneğin; eğer kişide hiçbir sabır vasfı yoksa, o zaman bilinki o kişinin inanç ve ibadet dünyası sıfır.
- İyilik seviyemizi ölçüyor. Örneğin; iyiler cennete girecek, fakat hangi cennete. Yeryüzünde iyi olmanız yetmiyor, aynı zamanda dereceyede girmeniz gerekiyor. Sabırda burada devreye giriyor, imtihan anında tepkimizi ölçüp bizi derecelendiriyor. Rabbimiz kullarını derecelendirmek istemiş, fakat herkes farklı bir imtihan sahasında test edildiği, birisinin imtihanı diğerinden farklı olduğu için, onları birbiriyle kıyaslamak haksızlık olur, onları ben içinde bulunduğu duruma gösterdiği tepkiye göre derecelendireyim demiş ve bu derecelendirme sistemine sabır adında bir isim koymuş. Bu durumda sabır ne oluyor; olaylara verdiğimiz tepkiyi ölçen bir basınç ölçer oluyor. İmtihan aleminin iki boyutu var; birisi bir önceki hayattan getirdiğimiz yükleri yakmak, diğeri ise cennet mekanındaki derecelerimizi belirlemek. İşte burada da sabır devreye giriyor. Yaşadığımız sıkıntılar günahlarımızı yakıyor, o sıkıntılara verdiğimiz tepkinin şiddeti ve şeklide derecemizi belirliyor.
- Sözlerimizdeki samimiyeti ölçüyor. "Gerçek şu ki, içinizden cihâd edenleri ve sabredenleri ayırt edinceye; söz ve davranışlarınızdaki samimiyetinizin doğruluğunu ortaya çıkarıncaya kadar biz sizi sınamaya devam edeceğiz" (Muhammet Süresi; 31). Birisinin dostunuz olup olmadığını nasıl anlarsınız, iyi günde değil, zor günde anlarsınız. Örneğin; iyi günde herkes Rabbim ben senden razıyım diyebilir, ama kaçınız zor ve sıkıntılı günlerinde bunu diyebiliyor? Pek azınız. Sabır ilede Rabbimiz bunu yapıyor, kişiler söylemlerinde ne kadar samimi bunu test ediyor. Örneğin; kişi sürekli ben Allaha teslim oldum derse veya ben Allaha boyun eğdim derse, Allahu Teala bu sözlerin samimiyetini test eder, hz İbrahim'in test edilmesi gibi. O zaman, ne yapılmaması gerekiyormuş; büyük konuşulmaması, içimizde beslemediğimiz duyguları varmış gibi söylemememiz gerekiyormuş.