• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

bilinmeyenler ve bilinmesi gerekenler............     
"Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir" (Mücadele Süresi; 58).


Muharrem ayımız, biz Müslümanların yeni yılı mübarek olsun, hepimize bol huzur, mutluluk, sağlık, afiyet ve bereket getirsin inşallah- 26.06.2025

hac ve hacer anamız- denge


Haftanın Konusu: Hacer anamız. Hacer anamız çok mübarek bir insandı, bu yazımazda da onu ve onun üzerinden insanlığa verilmek istenen mesajları ele alalım inşallah. Rabbimiz hacer anamızı hayatımızın merkezine sokmuş, hiçbir kadını sokmamış ama hac ibadeti üzerinden onu sokmuş, buradan da onun insanlık için önemini, Allah katındaki değerini siz çıkarın.
Kader hakkında sizin bilmeniz gereken, bizler önden yazılmış bir kitabın figüranlarıyız. Senarist kitabı yazmış, sonrası bunun bir sahnede hayat bulması, canlanmasını istemiş. Yeryüzü işte o sahne, bizlerde o kitabın içindeki aktörleriz. Yaratıcı ilk yaşantımızı baz alarak, bizlere roller ve içinde yer alacağımız sahneleri yazmış, bizde bu hayatta o senaryo doğrultusunda oynuyoruz. Hayat bir tiyatro sahnesi ve bunun senaryosu, her sahnede neler söyleceğimiz neler yapacağımız baştan yazılmış ve çizilmiş. Neye göre; bir önceki hayatımızdaki performansımıza göre. İlk insandan son insana kadar herşey tek bir hikayenin parçası, o da cenneten kovulmak ve yeryüzünde imtihan edilmek. Tüm insanlık tek bir hikayenin parçası olduğu içinde yazar, kitabın içinde yer alan tüm olayları herkese hitap edecek herkese mesaj içerecek şekilde yazmış, sonrada o mesajları taşıyacak, yeryüzünde hayat bulmasını sağlayacak aktörleri belirlemiş. Örneğin ibrahim as üzerinden verilen mesajlar farklı, hacer anamız veya ismail as üzerinden bizlere verilen mesajlar farklı. Biz bu yazımızda hacer anamızı analiz edeceğiz, çünkü hacer anamız arada biraz gariban kaldı, bize olan katkısı arada kaynadı gitti. Biz bu yazımızla o hatırlatmayı yapmaya, hayatımıza olan katkısını size anlatmaya çalışacağız, umarız sizin için hayrlı ve aydınlatıcı bir yazı olur.

Şimdi burası çok önemli; bir olaydan ne kadar çok insanın etkilenmesi isteniyorsa, o sahne o kadar çok kişiye hitap edecek, o kadar çok kişinin kendisine pay çıkarabileceği şekilde yazılmış. Örneğin hacer anamızın kaderine neden çöle sürgün edilmek, safa ve merve arası koşuşturmak yazıldı? Bu olaylar haccı ortaya çıkaracağı, haccında tüm insanlığa hitap edeceğine göre, demek hacer anamızın yaşadığını tüm insanlık yaşayacak ki, onun üzerinden bizlere belirli mesajlar veriliyor, bu olaydan belirli dersler çıkarmamız isteniyor.

Buradan hangi dersi çıkarmamız isteniyor; denge. Hacer anamız kadersel olarak uç noktaları temsil ediyor. Hacer anamız öylesine bir kadere sahipti ki, o kader onu hayatın bir uç noktasından diğer uç noktasına sürükledi. Örneğin; köleydi, sonrası hanımefendisinin kocasıyla evlendi. Bir uçtan diğer uca sürüklendi. Zıtlıklar ama onu orada da bırakmadı, köleyken hanımefendisinin yumuşak muamelesine maruz kalırken, hanımefendisinin kocasıyla evlendiğinde bu sefer dışlanma enerjisine maruz kaldı. Bir ailenin bir parçası oldum derken, çöle ve yalnızlığa itildi. Kader onu sürekli hayatın bir ucundan diğerine sürükledi, orta yol bulmasına müsaade etmedi. Örneğin; ya köle ya hür demedi, ya köle ya da dışlanma dedi. Hacer anamızın bu şahsi kaderi üzerinden de Rabbimiz insanlığa bir mesaj veriyor; nasılmı? Safa tepesi sert kayalıklardan oluşur, merve ise yumuşak topraktan, ikisi arası mesafe ortalama 400m, bu ikisi arasınada hacer anamız hz ismaili koyuyor ve bu iki tepe arası gidip geliyor. Birbirine zıt iki tepe, sert kayalıklar hayatın bir ucunu, yumuşak kayalıklar ise diğer ucunu temsil ediyor, hacer anamızda hayatta kalabilmek için bu ikisi arası gidip geliyor. Kader onu hayatın bir uç noktasından diğerine sürükleyip dururken, şifayı nerede buluyor; ortada, hz ismaili koyduğu yerde.

Haccın bize verdiği mesajlardan birisi işte bu, hayat sizi bir uçtan diğerine sürükleyecek, belki hacer anamız kadar kölelik
gibi en uç noktalara savurmayacak, ama hayat sizi iyi ve kötü, mazlum ve mağdur, sert ve yumuşak, zengin ve fakir, işveren ve işci gibisine sürekli iki uç arası savuracak, Allahta hacer anamız üzerinden bize diyorki, huzur orta yolda diyor, ne fazla sert ne de fazla yumuşak, ne fazla eli sıkı ne de fazla gevşek, bu hayatta ortada bir yol tutun kendinize diyor. Nitekim hacer anamızda o huzuru o hayat suyunu o iki tepeden birisinde bulmadı,
ki bulabilirdi de, uzaktan birilerini görüp onlardan yardım alabilirdi, olmadı ama, o iki tepenin ortasında, hz ismaili yerleştirdiği yerde buldu. Değerli arkadaşlar; hac ibadetini hz ibrahim üzerinden okuduğumuzda, ki hacla ilgili yazımızda okuduk, bize verilen mesajlar; verilen sözü yerine getirmek, sihir ve büyü, bir can hakkı kazanmak, hacer anamız üzerinden hac ibadetini okuduğumuzda ise bize verilen ilk mesaj orta yolu bulup, denge içinde bir hayat sürdürmek. Örneğin; eğer içinde yaşadığınız toplumun ortalamasının üstünde bir hayat peşindeyseniz, bilinki o hayatta huzur bulamayacaksınız. Gerek maddi gerek manevi, statü ve makam buna ne derseniz, toplumun ortalamasının üstünde bir konumda olma hayaliniz varsa, bilinki o hayal size huzur getirmeyecek. Rabbimiz, ben müslümanları tüm olup bitenlere şahit kılacağım diyor, ama hangi müslümanları; dengeli ve ölçülü, orta hal yaşayan Müslümanları. "Böylece sizi, insanların üzerine şahit olmanız ve peygamberin de sizin üzerinize şahit olması için, sizin dengeli ve ölçülü, orta yolu tutan bir toplum olmanızı istedik..." (Bakara Süresi; 143).

İslam dini aşırılıklardan uzak, orta hal bir yaşantı ve davranış biçimi benimsememizi istiyor, hacer anamız üzerinden bize verilen en büyük mesajlardan biriside bu.
"Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun" (İsra Süresi; 29). "Onlar, sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar" (Furkan Süresi; 67). "Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinide alçalt (bağırıb çağırarak konuşma), çünkü seslerin en çirkini, elbette ki eşeklerin sesidir" (Lokman Süresi; 19). Gelelim buradan bize verilen bir diğer mesaja; hacer anamız hayatın bir ucundan diğerine
acımasızca savurulurken, aradığı huzuru ve rızkı nerede buldu? Hz İsmailin ayakların ucunda buldu.

Not: İslam dini herşeyin bir ölçü içinde ve birbirine uyum içinde yaratıldığından bahseder. İnsan bazen çevresiyle ile bu uyumu kaçırıyor, sadece sosyal hayatımızda değil, aynı zamanda atomar boyutta. Örneğin yeryüzünün titreşim frekansı 7.83hz. Buna aynı zamanda Shuman frekansı diyorlar. Bu detayları sizin bilmeniz önemli değil, önemli olan içinde bulunduğumuz tabiatın bir kalbi olduğu ve attığı ve bizlerinde buna uyumlu atmamız gerektiği. Örneğin bir atomun içindeki elektronların, çekirdeğin etrafında dönmesi;



                            

Bunun bu şekilde döndüğünü nereden biliyoruz; bunun büyük ebatına baktığımızda, gezegenlerin bu şekilde güneşin etrafında döndüğünü, görünmeyen boyut ile görünen boyut aynı düzen üzerine var edildiği için, mikro boyutta gerçekleşenlerin makro boyutta gerçekleşenle aynısı olması gerektiğinden biliyoruz.

  

Hacda bize ne yaptırılıyor; bizde bir merkezin etrafında hareket etmeye itiliyoruz (tavaf).

          


En küçük parçacıktan (atom), evrenimizdeki en büyük parçacığa kadar (gezegenler) her biri bir merkezin etrafında dönüyor, hacda bizim yapmaya itildiğimizde bu, bir merkezin etrafında dönmek, neden; evren belirli bir titreşimde hareket ediyor, biz yaşantımız ve günahlarımızla o doğal titreşim frekansımızı kaybettik, içinde bulunduğumuz tabiatla yeniden uyum içinde olmak, çevremizle tekrar o ahenki yakalamak, hastalık ve günahların yıprattığı bedenimizin atomlarını gezegenlerin frekansıyla tekrar uyumlu hale getirmek için tavaf yapıyoruz. Haccın bize vermek istediği en önemli mesajlardan birisi denge içinde bir yaşam sürdürmek diyoruz ya, tavafta işte bunu sağlıyor, bizlere reset atıp doğal frekansımıza geri getiriyor, içinde yaşadığımız evrenle tekrar uyumlu hale getiriyor. Örneğin gusül abdesti. Gusül abdestide dengisi bozulmuş atomları, doğal konumuna geri getirmek için indirilmiş bir ibadet. İslam dışındaki inançlarda siz bu uyumu göremezsiniz. Sadece İslam dinindeki ibadetler atomar boyuttan makro boyuta kadar çevre ile bilim ile doğa ile uyumlu halde. Bu da kendi başına hak dinin sadece İslam olduğunun bir kanıtı.

Not: Hac ibadeti üzerinden bize verilen mesajlardan biriside kapalı rızıkları çocuklar üzerinden çabileceğimiz mesajı. Eğer rızkınız kapalıysa, çocuk edinin çünkü o çocuklar o kapalı rızıkları açar diyor Rabbimiz. Hac ibadeti belirli olayların yaşanmışlığı üzerine dayanır, yaşanılan her olayda öylesine yaşanmadı, insanlık hangi mesaja ihtiyaç duyuyorsa o mesajları ve hangi sıkıntılarla yüzleşecekse o sıkıntılara çözüm içerecek şekilde yazıldı. Örneğin; hacer anamızın kaderi tıkanıktı, o kader onu sürekli bir olumsuzluktan diğerine sürükleyip duruyordu. Onun kaderi dışlanma, aç ve açıkta kalma, sahipsiz kalma, ezilme, mağdur edilme, haksızlıklara uğrama gibisine günümüzde de bir çok kadının maruz kaldığı olayları içeriyordu. Kaderin bu acımasızlığınıda ne berteraf etti; hz ismail. Zemzem suyu sert bir kayadan çıktı, o sert kaya içinde bulunduğumuz o acımasız hayatı temsil ediyor, bir çocukta kaderin o acımasızlığını yumuşattı, hacer anamızın hayatına bir serinlik bir hayat suyu bahşetti. Çocuklarımızın kaderimiz üzerinde böylesine güzel bir etkisi var, bypass ameliyatı gibi, bizim kaderimiz tıkandığında onların kaderi üzerinden beslenmeye devam ediyoruz. Bu tüm anneler için geçerlimi; elbette değil. Bu hacer anamız gibi, safa ve merve arası koşuştururken çocuğunu gözünden ayırmayan anneler için geçerli, çocuğunu başkalarına bırakıp yeryüzü nimetleri, zevki sefası peşinde koşanlar için değil.

Hacer anamız üzerinden bize başka ne mesajı veriliyor; değişimin hac ile mümkün olduğu mesaj veriliyor. Yazının devamını değişimle ilgili bölümde bulabilirsiniz...




kelimelerden türemiş hurafeler